Haloragaceae

  1. Anasayfa
  2. Haloragaceae

Haloragaceae

Haloragaceae (Su Sümbülügiller) Familyası

Bugün, özellikle sucul ve yarı sucul ortamlara adapte olmuş bitkileri içeren Haloragaceae (Su Sümbülügiller) familyası hakkında bilgi vereceğiz. Bu familya, dünya genelinde, özellikle ılıman ve tropikal bölgelerde yayılış gösteren otsu bitkilerden ve nadiren çalılardan oluşur. En bilinen cinsleri arasında Myriophyllum (Su Sümbülü) yer alır.


1. Genel Bilgiler ve Taksonomik Konum

Haloragaceae familyası, çiçekli bitkilerin Saxifragales takımına aittir. Taksonomik olarak geçmişte bazı farklı sınıflandırmalara tabi tutulmuş olsa da, modern filogenetik çalışmalar (APG sistemi) onu Saxifragales takımı içinde konumlandırmıştır. Familya, genellikle sucul veya bataklık ortamlarında yaşayan bitkileri içerir.

  • Alem (Kingdom): Plantae (Bitkiler)
  • Şube (Phylum): Angiospermae (Çiçekli Bitkiler)
  • Sınıf (Class): Eudicots (İki Çenekliler)
  • Takım (Order): Saxifragales
  • Familya (Family): Haloragaceae (Su Sümbülügiller)

Haloragaceae familyası yaklaşık 8 ila 10 cins ve 145 civarında tür içermektedir. Bu türler genellikle otsu bitkilerdir, ancak bazıları küçük çalı formunda da olabilir.

Coğrafi Dağılım ve Türkiye'deki Durumu

Haloragaceae familyası üyeleri, dünya genelinde yayılış gösterir, ancak en fazla tür çeşitliliği Avustralya ve Yeni Zelanda'da bulunur. Kuzey Amerika, Avrupa, Asya ve Afrika'da da temsil edilirler. Genellikle tatlı su göllerinde, akarsularda, bataklıklarda, göletlerde ve nemli kıyılarda bulunurlar.

Türkiye florası için Haloragaceae familyası doğal bir yere sahiptir. Ülkemizde bu familyadan özellikle Myriophyllum (Su Sümbülü) cinsine ait türler bulunmaktadır. Türkiye'de görülen bazı Myriophyllum türleri şunlardır:

  • Myriophyllum spicatum (Sivri Uçlu Su Sümbülü / Su Fırçası): Türkiye'nin birçok sulak alanında yaygın olarak bulunur.
  • Myriophyllum verticillatum (Halkalı Su Sümbülü): Göller, göletler ve yavaş akan sularda görülen bir diğer türdür.

Bu türler genellikle sucul ekosistemlerin önemli bir parçasıdır. İstanbul'da olmamız itibarıyla, şehrin içme suyu havzaları, göletleri ve yavaş akan derelerinde Myriophyllum türlerine doğal olarak rastlamak mümkündür.


2. Temel Fiziksel ve Morfolojik Özellikler

Haloragaceae familyasının üyeleri, özellikle sucul adaptasyonlarıyla dikkat çeker:

  • Büyüme Şekli: Çoğunlukla su altında veya bataklık zemininde büyüyen otsu bitkilerdir. Gövdeleri genellikle uzun ve narindir. Bazı türler tamamen su altında yaşarken, bazıları su yüzeyine doğru uzanan çiçek saplarına sahip olabilir.
  • Yaprak Morfolojisi: Yapraklar genellikle sarmal (whorled), karşılıklı (opposite) veya almaşık (alternate) dizilişlidir. En belirgin özellikleri, sucul türlerde yaprakların derince ince şeritlere ayrılmış (ibremsi) olmasıdır. Bu ince, tüysü yapraklar su altında suyu daha iyi filtrelemelerine ve yüzey alanını artırarak gaz değişimini kolaylaştırmalarına yardımcı olur. Su yüzeyi üzerinde gelişen yapraklar ise daha bütüncül veya dişli olabilir. Genellikle kulakçık (stipule) bulunmaz.
  • Çiçek Morfolojisi: Çiçekler genellikle küçük, tek eşeyli (unisexual) ve gösterişsizdir. Genellikle rüzgarla tozlaşma (anemofili) için adapte olmuşlardır. Çiçekler genellikle yaprak koltuklarında tek tek veya kısa başaklar halinde dizilmiştir. Dörtlü veya ikili yapıda olabilirler (örneğin 4 çanak yaprak, 4 taç yaprak).
  • Erkek çiçekler: Genellikle 4 veya 8 ercik (stamen) içerir.
  • Dişi çiçekler: Genellikle 2 ila 4 karpelden (meyve yaprağı) oluşan bir yumurtalığa sahiptir. Yumurtalık alt durumludur.
  • Meyve Özelliği: Meyve genellikle küçük bir fındıkçık (nutlet) veya bölünerek parçalara ayrılan bir kapsül şeklindedir. Her bir meyve bölmesinde bir tohum bulunur.
  • Tohum Özelliği: Tohumlar genellikle küçük ve yuvarlaktır.

Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi'nin görüşleri: "Haloragaceae familyası, sucul ekosistemlerin gizli kahramanlarından biridir. Özellikle Myriophyllum türleri, su altı bitki örtüsünün önemli bir bileşenini oluşturarak sucul omurgasızlar ve balıklar için barınak ve besin sağlarlar. Ayrıca su kalitesinin iyileştirilmesinde, askıda katı maddelerin tutulmasında ve aşırı besin maddelerinin emilmesinde kritik rol oynarlar. Bu bitkiler, göllerin ve akarsuların doğal dengesinin sürdürülmesi için vazgeçilmezdir."


3. Ekolojik ve Biyolojik Önemi

  • Habitat Tercihi: Familya üyeleri, temiz ve kirli su dahil olmak üzere çeşitli tatlı su habitatlarında, durgun veya yavaş akan sularda, bataklıklarda ve nemli kıyılarda yayılış gösterir.
  • Ekolojik Rolü:
  • Su Kalitesi İyileştirme: Sucul ekosistemlerde, aşırı besin maddelerinin (azot ve fosfor) emilimini sağlayarak ötrofikasyonu (su kirliliği sonucu yosunlaşma) önlemeye yardımcı olabilirler. Ayrıca askıda kalan partikülleri filtreleyerek suyun berraklığını artırırlar.
  • Yaban Hayatı Desteği: Yoğun su altı bitki örtüsü oluşturarak sucul böcekler, kabuklular ve balıklar için önemli bir yaşam alanı, üreme ve saklanma yeri sunarlar. Aynı zamanda bazı su kuşları ve diğer hayvanlar için besin kaynağı olabilirler.
  • Erozyon Kontrolü: Kök sistemleri, özellikle kıyı bölgelerinde, toprak erozyonunu önlemeye yardımcı olabilir.
  • Oksijen Üretimi: Fotosentez yaparak suya oksijen salgılarlar, bu da sucul canlıların yaşaması için hayati öneme sahiptir.

4. İnsanlarla Etkileşim ve Kullanım Alanları

Haloragaceae familyasının insanlarla doğrudan bilinen geniş çaplı ekonomik veya tıbbi kullanım alanları bulunmamaktadır.

  • Yenilebilirlik / Zehirlilik: Haloragaceae familyası üyeleri genellikle zehirli olarak kabul edilmezler. Bilinen ciddi bir toksisite raporu yoktur. Ancak, herhangi bir yabani bitkinin bilinçsizce tüketilmesinden kaçınılmalıdır. Bu bitkilerde insanlar için önemli bir besin değeri veya yaygın bir yenilebilirlik özelliği de bulunmamaktadır.
  • Süs Bitkisi ve Akvaryum Bitkisi: Özellikle Myriophyllum cinsine ait türler (örneğin Myriophyllum aquaticum - Papağan Tüyü), dekoratif yaprakları ve sucul ortama adaptasyonları nedeniyle akvaryumlarda ve bahçe havuzlarında süs bitkisi olarak yaygın olarak kullanılır.
  • Biyolojik Kontrol: Bazı bölgelerde, istilacı hale gelen sucul bitki türlerinin kontrolünde veya ekosistem restorasyon projelerinde kullanılabilirler.
  • Göl Yönetimi: Aşırı büyüdüklerinde, özellikle Myriophyllum spicatum gibi türler, su yollarını tıkayabilir veya su sporlarını engelleyebilir. Bu durumda, göl ve su yolu yönetimi kapsamında kontrol altına alınmaları gerekebilir.

5. Koruma Durumu

Haloragaceae familyası genel olarak IUCN Kırmızı Listesi'nde toplu bir değerlendirmeye sahip değildir. Ancak, familya içindeki bazı türlerin durumu, özellikle dar yayılıma sahip veya yerel olarak tehdit altında olanların, farklılık gösterebilir.

Türkiye'deki türler için spesifik bir koruma durumu bulunmamakla birlikte, genel olarak sulak alanların kuruması, kirlilik, habitat tahribatı ve istilacı türlerin yayılışı gibi faktörler, bu familyanın doğal popülasyonlarını olumsuz etkileyebilir. Sulak alanların korunması, Haloragaceae üyeleri gibi sucul bitkilerin yaşamlarını sürdürmesi için hayati öneme sahiptir.


Bilgi ve Araştırma: Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi

Kaynaklar

  • Plants of the World Online (Kew Gardens) - Haloragaceae
  • Türkiye Bitkileri Listesi (Damarlı Bitkiler), Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ve Flora Araştırmaları Derneği Yayını.
  • GBIF (Global Biodiversity Information Facility) - Haloragaceae
  • Britannica - Haloragaceae
  • Wikipedia - Haloragaceae
  • PlantNET - FloraOnline (Yeni Güney Galler, Avustralya) - Haloragaceae
  • https://www.flickr.com/people/66951228@N07

0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış...

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş yap