Euphorbia thompsonii
Euphorbia thompsonii (Thompson Sütleğeni)
Bugün, özellikle Türkiye'ye endemik olarak, yüksek dağlık alanlarda, kayalık yamaçlarda ve açık steplerde yayılış gösteren Euphorbia thompsonii hakkında bilgi vereceğiz. Bilimsel adındaki "thompsonii" epiteti, bitki toplayıcısı ve botanikçi W. Thompson'a atıfta bulunur. Halk arasında belirli bir Türkçe adı olmasa da, bilimsel ismini referans alarak Thompson Sütleğeni olarak adlandırabiliriz. Euphorbiaceae (Sütleğengiller) familyasının bu üyesi, diğer sütleğenler gibi toksik özellikler taşır.
1. Genel Bilgiler ve Taksonomik Konum
Euphorbia thompsonii, Euphorbiaceae (Sütleğengiller) familyasının Euphorbia (Sütleğen) cinsine aittir. Bitki ilk kez Boissier tarafından 1862 yılında tanımlanmıştır. Bu tür, genellikle çok yıllık otsu bir bitkidir ve özellikle yüksek rakımlı, kurak ve soğuk iklimlere adapte olmuştur.
- Alem (Kingdom): Plantae (Bitkiler)
- Şube (Phylum): Angiospermae (Çiçekli Bitkiler)
- Sınıf (Class): Eudicots (İki Çenekliler)
- Takım (Order): Malpighiales
- Familya (Family): Euphorbiaceae (Sütleğengiller)
- Cins (Genus): Euphorbia (Sütleğen)
- Tür (Species): Euphorbia thompsonii (Thompson Sütleğeni)
Coğrafi Dağılım ve Türkiye'deki Durumu
Euphorbia thompsonii, Türkiye'ye endemik bir türdür. Yani doğal olarak yalnızca Türkiye'de bulunur. Kew Science'ın "Plants of the World Online" veritabanı da bu bilgiyi doğrulamaktadır. Bu, türün küresel biyoçeşitlilik açısından önemini artırmaktadır.
Şu an İstanbul'da olmamız itibarıyla, bu türün şehrin doğal florasında bulunması beklenmez, zira yayılış alanı daha çok İç ve Doğu Anadolu'nun yüksek dağlık bölgelerine özgüdür. Genellikle 1500 metreden 3000 metreye kadar olan rakımlarda yetişir.
2. Temel Fiziksel ve Morfolojik Özellikler
Euphorbia thompsonii hakkında ayrıntılı morfolojik bilgilere (yaprak şekli, çiçek rengi, boyutu vb.) doğrudan ulaşılamamıştır, ancak genel Euphorbia cinsinin ve yüksek dağlık sütleğenlerinin özelliklerini taşır:
- Büyüme Şekli: Genellikle çok yıllık otsu bir bitkidir. Yüksek rakımlı ve sert iklim koşullarına dayanıklı bir yapıya sahiptir.
- Sütlü Özsu (Lateks): Euphorbiaceae familyasının tüm üyeleri gibi, bu bitki de yaralandığında çıkan beyaz, sütlü ve toksik bir özsu (lateks) içerir. Bu özsu ciltle temasında tahrişe, dermatite, kızarıklığa ve kabarcıklara neden olabilir. Gözle teması durumunda ise şiddetli ağrı, iltihaplanma ve geçici/kalıcı görme bozuklukları gibi ciddi reaksiyonlara yol açabilir.
- Çiçek Morfolojisi: Çiçekler, Euphorbia cinsine özgü olan siyatuyum (cyathium) adı verilen özel bir çiçek durumunda bulunur. Siyatuyumlar, parlak braktelerle çevrili olabilir.
- Çiçeklenme Dönemi: Genellikle yaz aylarında (Haziran-Ağustos) çiçeklenir, bu da yüksek rakımlı bitkiler için tipiktir.
Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi'nin görüşleri: "Euphorbia thompsonii, Türkiye'nin yüksek dağlık ekosistemlerine özgü endemik bir sütleğen türüdür. Bu türün varlığı, alpin ve subalpin bölgelerdeki benzersiz biyoçeşitliliğin ve bu hassas habitatların korunmasının önemini gösterir. Endemik türler, genellikle dar ekolojik nişlere adapte oldukları için habitat değişikliklerine karşı daha hassastırlar. Diğer sütleğenler gibi, zehirli lateksi bitkinin doğal savunma mekanizmasının bir parçasıdır ve onu otçullardan korur."
3. Ekolojik ve Biyolojik Önemi
- Habitat Tercihi: Euphorbia thompsonii'nin spesifik habitat tercihleri hakkında detaylı bilgi sınırlıdır, ancak Türkiye'ye endemik olması, belirli ekolojik koşullara adapte olduğunu düşündürmektedir. Genellikle yüksek dağlık kayalık yamaçlarda, kurak otlaklarda ve steplerde bulunur.
- Ekolojik Rolü:Endemik Tür: Sadece Türkiye'de bulunması, onu ülkemizin biyoçeşitliliği için önemli kılar ve koruma çabalarını gerektirir.
- Yüksek Rakım Adaptasyonu: Zorlu dağ iklimine (soğuk, rüzgar, ince toprak) adapte olmuş bir bitkidir.
4. İnsanlarla Etkileşim ve Kullanım Alanları
Euphorbia thompsonii, içerdiği sütlü özsu nedeniyle insanlar için potansiyel riskler taşır:
- Zehirli Mi? Yenilebilir Mi? Euphorbia thompsonii, diğer Euphorbia türleri gibi zehirlidir ve kesinlikle tüketilmemelidir. Bitkinin sütlü özsuyu (lateks), ciltle temasında tahrişe, dermatite, kızarıklığa ve kabarcıklara neden olabilir. Gözle teması durumunda ise şiddetli ağrı, iltihaplanma ve geçici/kalıcı görme bozuklukları gibi ciddi reaksiyonlara yol açabilir. İçilmesi halinde mide-bağırsak sisteminde ciddi rahatsızlıklara ve zehirlenmeye neden olabilir. Çocuklardan ve evcil hayvanlardan uzak tutulmalıdır. Bitkiyle çalışırken eldiven ve göz koruyucu kullanmak önemlidir.
- Tıp ve Eczacılıkta Kullanımı: Euphorbia cinsinin bazı türleri geleneksel tıpta kullanılmış olsa da, Euphorbia thompsonii'nin spesifik olarak tıbbi kullanımı hakkında bilgi bulunmamaktadır. Endemik ve sınırlı yayılışa sahip olması nedeniyle tıbbi araştırmalara konu olmamış olması muhtemeldir. Zehirli olması nedeniyle, herhangi bir tıbbi amaçla kullanmak veya tüketmek hayati risk taşır ve kesinlikle kaçınılmalıdır.
- Diğer Kullanım Alanları: Yaygın olarak kültüre alınan veya ticari bir değere sahip bir bitki değildir.
5. Koruma Durumu
Euphorbia thompsonii, Türkiye'ye endemik bir tür olması ve yayılış alanının sınırlı olması nedeniyle, koruma açısından önemli bir bitkidir. IUCN Kırmızı Listesi'ndeki spesifik bir değerlendirmesi bulunmamakla birlikte, endemik türler genellikle habitat kaybı, aşırı otlatma, yapılaşma, madencilik faaliyetleri veya iklim değişikliği gibi çevresel baskılar nedeniyle tehdit altında olabilir. Bu türün varlığı, bulunduğu bölgenin ekolojik hassasiyetini göstermektedir ve koruma çalışmaları için öncelikli olmalıdır.
Bilgi ve Araştırma: Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi
Kaynaklar
- Plants of the World Online (Kew Gardens) - Euphorbia thompsonii
- Türkiye Bitkileri Listesi (Damarlı Bitkiler), Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ve Flora Araştırmaları Derneği Yayını.
- GBIF (Global Biodiversity Information Facility) - Euphorbia thompsonii
- Flora of Turkey and the East Aegean Islands (P.H. Davis) – Türkiye florasına dair temel referans.
- Euro+Med PlantBase - Euphorbia thompsonii
- IUCN Kırmızı Liste (Genel tür bilgisi).







