Euphorbia djimilensis
Bugün, özellikle Türkiye'nin Kuzeydoğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgelerindeki yüksek dağlık alanlarda, çayırlıklarda ve subalpin meralarda yayılış gösteren Euphorbia djimilensis hakkında bilgi vereceğiz. Bu tür, adını Rize'nin İkizdere ilçesindeki Cimil Vadisi'nden almıştır ve Türkiye için önemli bir endemik veya yarı endemik türdür. Euphorbiaceae (Sütleğengiller) familyasının bu üyesi, diğer sütleğenler gibi toksik özellikler taşır.
1. Genel Bilgiler ve Taksonomik Konum
Euphorbia djimilensis, Euphorbiaceae (Sütleğengiller) familyasının Euphorbia (Sütleğen) cinsine aittir. Bitki ilk kez Pierre Edmond Boissier tarafından 1860 yılında tanımlanmıştır. "Djimilensis" epiteti, bitkinin ilk bulunduğu yer olan Cimil (şimdiki Rize ili, İkizdere ilçesi Cimil Vadisi) bölgesine atıfta bulunur.
- Alem (Kingdom): Plantae (Bitkiler)
- Şube (Phylum): Angiospermae (Çiçekli Bitkiler)
- Sınıf (Class): Eudicots (İki Çenekliler)
- Takım (Order): Malpighiales
- Familya (Family): Euphorbiaceae (Sütleğengiller)
- Cins (Genus): Euphorbia (Sütleğen)
- Tür (Species): Euphorbia djimilensis (Cimil Sütleğeni)
Coğrafi Dağılım ve Türkiye'deki Durumu
Euphorbia djimilensis, doğal olarak Türkiye'nin Kuzeydoğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgeleriyle (özellikle Rize, Erzurum, Artvin çevresi) sınırlı bir yayılış gösterir. Ayrıca Kafkasya'nın bazı bölgelerinde de bulunabilir, bu da onu yarı endemik bir tür yapar. Genellikle yüksek dağlık çayırlıkları, subalpin ve alpin meraları, kayalık yamaçları ve orman üst sınırlarındaki açık alanları tercih eder. İyi drene edilmiş, nemli toprakları sever.
Türkiye florası için Euphorbia djimilensis önemli bir bitkidir. Şu an İstanbul'dayız ve bu türün İstanbul'da doğal olarak bulunması beklenmez. İstanbul'un iklim ve habitat koşulları, bu türün tercih ettiği yüksek rakımlı, serin ve nemli dağlık habitatlardan oldukça farklıdır. Genellikle 1800 metreden 3000 metreye kadar olan yüksek rakımlarda yetişebilir.
2. Temel Fiziksel ve Morfolojik Özellikler
Euphorbia djimilensis, genellikle çok yıllık otsu bir bitkidir:
- Büyüme Şekli: Genellikle 10 ila 30 cm boylarında olabilen, çok yıllık otsu bir bitkidir. Genellikle tek veya birkaç tane dik ya da yükselici gövdeye sahiptir. Bitki genellikle tüysüz (glabrous) bir yapıya sahiptir.
- Sütlü Özsu (Lateks): Euphorbiaceae familyasının çoğu üyesi gibi, bu bitki de yaralandığında çıkan beyaz, sütlü ve toksik bir özsu (lateks) içerir. Bu özsu ciltle temasında tahrişe, dermatite, kızarıklığa ve kabarcıklara neden olabilir. Gözle teması durumunda ise şiddetli ağrı, iltihaplanma ve geçici körlük gibi ciddi reaksiyonlara yol açabilir.
- Yaprak Morfolojisi: Yapraklar almaşık (alternat) dizilişli, basit ve genellikle oval (ovate) ila eliptik veya mızraksı (lanceolate) şekildedir. Yaprak kenarları düzdür. Gövdenin alt kısımlarındaki yapraklar daha küçük ve pulsu olabilirken, üst kısımlara doğru boyutları artar. Çiçek salkımının altındaki brakte yaprakları genellikle daha geniş ve dikkat çekicidir.
- Çiçek Morfolojisi: Çiçekler, Euphorbia cinsine özgü olan siyatuyum (cyathium) adı verilen özel bir çiçek durumunda bulunur. Siyatuyumlar, gösterişli brakte yaprakları ile çevrilidir.
- Euphorbia djimilensis'in siyatuymları genellikle parlak sarımsı-yeşil renkte olup, uç kısımlarında dört adet belirgin nektar bezi bulunur. Genellikle basit veya bileşik bir şemsiyemsi çiçek durumunda kümelenirler.
- Çiçeklenme dönemi genellikle Haziran ayından Ağustos ayına kadar sürer.
- Meyve Özelliği: Meyve, olgunlaştığında patlayarak tohumlarını yayan, üç loblu bir kapsüldür. Tohumlar küçük, genellikle köşeli ve karunkulalıdır.
Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi'nin görüşleri: "Euphorbia djimilensis, Türkiye'nin Kuzeydoğu Anadolu'sundaki yüksek dağların soğuk ve nemli koşullarına adapte olmuş, karakteristik bir sütleğen türüdür. Endemik veya yarı endemik statüsü, bu türü Türkiye florası açısından önemli kılar ve korunması gereken bir biyoçeşitlilik değeridir. Alpin çayırlıkların ve meraların tipik bir bileşenidir. Zehirli lateksi, bitkinin doğal ortamında otçul hayvanlara karşı bir savunma mekanizmasıdır, bu da onun popülasyonunu sürdürmesine yardımcı olur."
3. Ekolojik ve Biyolojik Önemi
- Habitat Tercihi: Euphorbia djimilensis, yüksek dağlık çayırlıklar, subalpin ve alpin meralar, kayalık yamaçlar, orman üst sınırındaki açıklıklar ve nemli dere kenarları gibi iyi drene edilmiş, genellikle humuslu ve taşlı topraklı yerleri tercih eder. Tam güneşli veya yarı gölgeli alanlarda yetişir.
- Ekolojik Rolü:Endemizm/Yarı Endemizm: Türkiye ve Kafkasya'nın belirli bölgelerine özgü olması, biyoçeşitlilik açısından önemini artırır.
- Tozlaşma: Çiçeklenme döneminde çeşitli böcekler için nektar ve polen kaynağı sağlayarak yüksek irtifa ekosistemlerindeki tozlaşmaya katkıda bulunur.
- Toprak Stabilizasyonu: Kök sistemiyle özellikle eğimli ve dağlık arazilerde toprağın erozyonunu önlemeye yardımcı olabilir.
4. İnsanlarla Etkileşim ve Kullanım Alanları
Euphorbia djimilensis, içerdiği sütlü özsu nedeniyle insanlar için potansiyel riskler taşıyan bir bitkidir:
- Zehirli Mi? Yenilebilir Mi? Euphorbia djimilensis, diğer Euphorbia türleri gibi zehirlidir ve kesinlikle tüketilmemelidir. Bitkinin sütlü özsuyu (lateks), ciltle temasında tahrişe, dermatite, kızarıklığa ve kabarcıklara neden olabilir. Gözle teması durumunda ise şiddetli iltihaplanma, ağrı ve geçici körlük gibi ciddi reaksiyonlara yol açabilir. İçilmesi halinde mide-bağırsak sisteminde ciddi rahatsızlıklara ve zehirlenmeye neden olabilir. Çocuklardan ve evcil hayvanlardan uzak tutulmalıdır. Bitkiyle çalışırken eldiven ve göz koruyucu kullanmak önemlidir.
- Tıp ve Eczacılıkta Kullanımı: Geleneksel tıpta bu türe spesifik, güvenli veya bilimsel olarak kanıtlanmış bir kullanım bilgisi bulunmamaktadır. Zehirli olması nedeniyle, herhangi bir tıbbi amaçla kullanmak veya tüketmek hayati risk taşır ve kesinlikle kaçınılmalıdır.
- Diğer Kullanım Alanları: Yaygın olarak kültüre alınan veya ticari bir değere sahip bir bitki değildir. Yüksek dağ ekosistemlerinin bir parçası olarak doğal yaşam alanında önem taşır.
5. Koruma Durumu
_Euphorbia djimilensis_, yayılış alanı nispeten sınırlı olan bir türdür. Bu nedenle, yerel düzeyde habitat kaybı, aşırı otlatma veya iklim değişikliğine bağlı olarak yaşayabileceği çevresel değişimler gibi faktörlerden etkilenebilir. IUCN Kırmızı Listesi'nde veya ulusal koruma listelerinde hassas veya tehdit altında bir tür olarak değerlendirilmesi muhtemeldir, ancak spesifik güncel bir statü için her zaman ilgili koruma kuruluşlarının verileri kontrol edilmelidir.
Türkiye'deki popülasyonları, özellikle Doğu Karadeniz'deki yaylalarda ve dağlık bölgelerde bulunmaktadır. Bu hassas habitatların korunması, türün devamlılığı için büyük önem taşır.
Bilgi ve Araştırma: Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi
Kaynaklar
- Plants of the World Online (Kew Gardens) - Euphorbia djimilensis
- Türkiye Bitkileri Listesi (Damarlı Bitkiler), Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ve Flora Araştırmaları Derneği Yayını.
- GBIF (Global Biodiversity Information Facility) - Euphorbia djimilensis
- Flora of Turkey and the East Aegean Islands (P.H. Davis) – Türkiye florasına dair temel referans.
- Euro+Med PlantBase - Euphorbia djimilensis
- IUCN Kırmızı Liste (Genel tür bilgisi, ancak spesifik tür için ayrıntılı kontrol gereklidir)
- Akademik Yayınlar ve Herbaryum Kayıtları.







