Ateliotum hungaricellum
Ateliotum hungaricellum (Macar Güvesi / Hungarian Case-bearer Moth)
Tineidae (Gerçek Güveler) familyasının Dryadaulinae alt familyasına ait olan Ateliotum hungaricellum, "Macar Güvesi" veya İngilizce'de "Hungarian Case-bearer Moth" olarak bilinen, özellikle larvalarının yaprakların üst yüzeyinde oluşturduğu karakteristik, yassı, salyangoz kabuğuna benzer yuvalarıyla tanınan küçük bir güve türüdür. Bu tür, ağırlıklı olarak kuru ve otlak habitatlarda yayılış gösterir.
1. Genel Bilgiler ve Taksonomik Konum
Ateliotum hungaricellum, kanat açıklığı yaklaşık 8-12 mm olan küçük bir güvedir. Ön kanatları genellikle gri, kahverengi veya grimsi kahverengi tonlarında olup, üzerinde belirsiz koyu benekler veya çizgiler bulunabilir. Arka kanatlar daha açık renkli, genellikle açık gri veya krem rengidir. Görünüş olarak oldukça sade bir yapıya sahiptir. Ayırt edici özelliği, tırtıl evresinde oluşturduğu düz, yassı, salyangoz kabuğuna benzeyen bir kese içinde yaşamasıdır. Bu kese, larva beslenirken yaprak yüzeyinde hareket eder.
Taksonomik sınıflandırması şöyledir:
- Âlem (Kingdom): Animalia (Hayvanlar)
- Şube (Phylum): Arthropoda (Eklembacaklılar)
- Sınıf (Class): Insecta (Böcekler)
- Takım (Order): Lepidoptera (Kelebekler ve Güveler)
- Aile (Family): Tineidae (Gerçek Güveler)
- Alt Aile (Subfamily): Dryadaulinae
- Cins (Genus): Ateliotum
- Tür (Species): Ateliotum hungaricellum (Zeller, 1851)
Coğrafi Dağılım ve Yaşam Alanları
Ateliotum hungaricellum, Güneydoğu Avrupa'dan (Macaristan, Balkanlar) Türkiye ve Orta Doğu'ya kadar uzanan bir yayılıma sahiptir. Tür, adını ilk keşfedildiği Macaristan'dan almıştır.
- Türkiye'deki Dağılımı: Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi'nin bildirdiğine göre, Ateliotum hungaricellum Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde, özellikle İç Anadolu, Doğu Anadolu ve kısmen Marmara ve Karadeniz bölgelerindeki kuru otlaklar ve bozkır habitatlarında yayılış gösterir. Erzurum, Konya, Kayseri, Sivas gibi illerden kayıtları bulunmaktadır. Genellikle 800 metreden 2000 metreye kadar olan yükseltilerde bulunabilir.
- Habitat Tercihi: Bu güve, özellikle kuru otlaklar, bozkır alanları, step ve yarı step habitatlar, taşlık yamaçlar ve seyrek bitki örtüsüne sahip açık arazileri tercih eder. Larvalarının ana konukçu bitkileri arasında yabani sarımsak (Allium) türleri ve diğer soğanlı bitkiler olduğu düşünülmektedir. Tırtılın beslenme şekli ve bitki üzerindeki yuvası, türün yaşam döngüsünün özel bir göstergesidir. Ergin güveler geceleri aktiftir ve nadiren gözlemlenirler.
2. Yaşam Döngüsü ve Davranışsal Özellikler
Ateliotum hungaricellum'un yaşam döngüsü, yumurta, larva (tırtıl), pupa ve ergin (güve) evrelerinden oluşur. Bu tür, özellikle larvalarının yaşam şekliyle dikkat çekicidir.
- Yumurta: Dişi güveler yumurtalarını muhtemelen konukçu bitkilerinin yapraklarına veya yere yakın bölgelere bırakırlar.
- Larva (Tırtıl): Yumurtadan çıkan larvalar, yaprakların yüzeyinde hareket eden, yassı, salyangoz kabuğuna benzer özel bir kese (case) içinde yaşarlar. Bu keseyi kendi ipeklerinden ve bitki parçacıklarından inşa ederler. Tırtıl, bu kese içinde güvende kalarak konukçu bitkisinin yapraklarıyla beslenir. Kışı genellikle larva evresinde, bu kese içinde, kış uykusuna yatarak geçirirler.
- Pupa: Kış uykusundan sonra olgunlaşan tırtıllar, ilkbaharda pupa evresine geçerler. Pupa genellikle larvalarının yaşadığı kese içinde veya yere yakın bir yerde bulunur.
- Uçuş Zamanı (Ergin Güve): Ateliotum hungaricellum genellikle yılda tek bir döl verir. Ergin güveler Türkiye'de Mayıs sonundan Temmuz ortasına kadar uçarlar. Uçuşun zirvesi genellikle Haziran ayına denk gelir.
- Davranış: Ergin güveler genellikle geceleri aktiftir ve ışığa çekilebilirler. Gündüzleri ise bitki örtüsü arasına veya yere yakın yerlere gizlenirler. Uçuşları hızlı ve dalgalı olabilir.
Zehir Durumu, Alerji Durumu ve Tedavi Prosedürleri
Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi'nin belirttiğine göre:
- Zehir Durumu: Ateliotum hungaricellum zehirli değildir. Hem ergin güveler hem de tırtılları insanlar için herhangi bir toksik madde içermez. Doğrudan zehirlenme riski taşımazlar.
- Alerji Durumu: Bu güve türünün veya tırtıllarının insanlar için bilinen ciddi alerjik reaksiyonlara neden olduğuna dair yaygın bir kayıt bulunmamaktadır. Tırtılları, taşıdıkları kese içinde korunaklı oldukları için doğrudan temas da pek mümkün değildir.
- Tedavi Prosedürleri: Ateliotum hungaricellum ile temas sonrası herhangi bir özel tedavi prosedürü genellikle gerekmez. Genellikle tıbbi müdahale gerektirmez.
3. Ekolojik Rolü ve Koruma Durumu
Ateliotum hungaricellum, ekosistemde birincil tüketici olarak rol oynar.
- Ekolojik Rolü: Larvaları, konukçu bitkileri olan sarımsak ve diğer soğanlı otlarla beslenerek bulundukları kuru otlak ve bozkır ekosistemlerinin doğal döngüsüne katkıda bulunurlar. Ancak, popülasyonları genellikle düşük olduğu için ekosistem üzerindeki etkileri sınırlıdır.
- Koruma Durumu: Küresel ölçekte, Ateliotum hungaricellum için IUCN Kırmızı Listesi'nde doğrudan bir değerlendirme bulunmamaktadır. Yayılış alanının nispeten geniş olması ve konukçu bitkilerinin yaygınlığı nedeniyle genellikle tehdit altında olmayan bir tür olarak kabul edilir. Ancak, Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi'nin belirttiği gibi, yerel popülasyonları belirli habitat bozulmalarına karşı hassas olabilir.
- Potansiyonel Tehditler:
- Habitat Kaybı ve Değişimi: Türün yaşadığı kuru otlakların ve bozkır alanlarının tarım arazisine dönüştürülmesi, aşırı otlatma, kentleşme ve altyapı projeleri nedeniyle habitatların yok olması veya bozulması, yerel popülasyonlar üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
- Pestisit Kullanımı: Özellikle tarım alanlarına yakın bozkırlarda kullanılan pestisitler, hem larvaları hem de ergin güveleri olumsuz etkileyebilir.
Bu türün korunması için, yaşadığı doğal bozkır habitatlarının bütünlüğünün sağlanması ve aşırı insan faaliyetlerinden korunması önemlidir.
Bilgi ve Araştırma: Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi
Kaynaklar:
- TRAKEL Güveler – Ateliotum hungaricellum
- Lepiforum.de – Ateliotum hungaricellum
- GBIF (Global Biodiversity Information Facility) – Ateliotum hungaricellum
- Fotoğraf: Özgür KOÇAK










